30 Ağustos 2012 Perşembe

Büyük Taarruz ...

Biz Ankaralılar özellikle güneye tatil için inerken Polatlı, Sivrihisar, Afyon üzerinden yolumuzu takip ederiz. Sizi bilmem ama ben senelerce o yolları gider-gelirken yoldaki bazı kasabalara bakıp buraların ne kadar fakir olduğunu buraların ne kadar çorak olduğunu düşündüm. Ta ki “Şu Çılgın Türkler” kitabını okuyana dek. 

O kitabı okuduktan birkaç hafta sonra yolum yine tatil için Oralardan geçm
işti. İlk defa o zaman o kitapta anlatılan kurtuluş savaşımızı verdiğimiz toprakların üzerinden o güne değin nasıl umarsızca geçip gitmiş olduğuma baktım.

Gerçektende hiç bunları düşünmeden geçip gitmişim sadece toprağın çoraklığını ve duvarı çatlak kerpiç evleri görmüşüm onlara iç çekmişim. Halbuki Sivrihisar uçağı diye bir şey var. Yüzbaşı Agah efendi ve daha nice kahramanlar var. Analar var cepheye sevk yapan. Ve Kocatepe var Yüce Önderin taştan bir siperin içinde büyük taruzu yönettiği. Hiç biri aklımın köşesinden geçmezdi. O kitabı okuyana değin. Sadece gözümün gördüklerine bakar az biraz iç çeker yola devam. Haydi tatile deniz güneş rakı balık vs. Tek kaygım o anlık iç çekmelerdi.

10-15 gün önce bugününe değin sayısını hatırlamadığım kadar çok içinden geçip gittiğim Afyon da iş için tam beş gün geçirdim. Ve son gün işlerimi koşar adım yapıp bitirdikten sonra hadi evladım yürü Kocatepe ye dedi içimden bir ses… Yolu tırmanırken tüylerim diken, diken oldu. Aklıma hep Şu Çılgın Türkler kitabı geldi. Kitabın anlattıkları… Dünümüz, bu günümüz, bu günü bize yaşatmak için canlarını hiçe sayan kahramanlar.

Ve de tabi Atatürk e dil uzatan terbiyesizler.

Kızdım kendime insan sayısını bile hatırlamadığı kadar buralardan geçsin ve bir kez aklına bu kahramanlık destanı gelmesin.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ e silah arkadaşlarına ve tüm kahraman insanlarımıza saygı ve minnetle. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...
ÇağalayanB

29 Ağustos 2012 Çarşamba

İLK ...

Hiç bir şeyin ilki,
bu kadar güzel değildi.
Hiç bir şeyin ilki
Bu kadar özel değildi
                      Hiç bir şey BENİ ...

ÇağalayanB

DUYGULARIMIZDIR UMURSADIĞIMIZ...


Aslında hiç kimse umursamaz değildir... her insan içinde duygular beslediği kişiyi umursar
Umursanmadığıma göre ;
Beni umursamanı gerektirecek bir şey yapamamışımdır. Bu ne denle sana değil kendimedir öfkem.
Ve beni umursamanı beceremediğim içindir... Bu sessiz sedasız...

ÇağlayanB

24 Ağustos 2012 Cuma

AKLIMIN DEHLİZLERİNDE CAN ÇEKİŞİYOR ...İM


Yırttığım kağıtlara yazdıklarım benliğimi hırpalıyor… Aklım da ki düşünceler parçaladığım kağıtlar gibi yok olmuyor… Kopuyorum,  hırpalanıyorum, yanıyorum... Aklımın dehlizlerinde kayıp olmak üzereyim… Kendi kalbim hem de kendi aklımın dehlizlerinde...  Aklımın dehlizlerinde can çe ki şi yor  ...im
ÇaglayanB

22 Ağustos 2012 Çarşamba

VAZGEÇME

Sanki  her sabah günün yeniden başlaması gibi
bir daha başlasın
yeniden yeniden
yeniden aşık olayım
beni her defasında kendine yeniden aşık et
benim ruhuma hükmetmekten
vazgeçme
senin hiç vazgeçme hakkın olmasın
beni hep yeniden aşık et kendine...
ÇaglayanB

17 Ağustos 2012 Cuma

Kendime NOT !


Kendime NOT…
Ne yapıyorsun? Bu yaşadığın NE? Manası ne? Neyin peşindesin? Bu mücadele ne için… Duyguların manası ne? Emin misin yalnız kalınca sorguya alman kendini neden?  İçinde bilemediğin korku neden…  Yoksa… Gerçekten haklılar mı yürüdüğün yol başka bir şey mi?
Kurgulanmayan bir yaşam doğru şey mi öyle ise kurgulamaya uğraşmak yaşamı niye…  
CaglayanB

3 Ağustos 2012 Cuma

2 Ağustos 2012 Perşembe

HER ŞEY!

Biliyorum... 
hiç bir şey aslında sizinki. 
Ama esas korkum... 
hiç bir şeyin 
          her şeye engel olması 


caglayanb

ACELEM VAR

Bu sıralar yine çok duymaya başladım bu cümleyi; Ne bu acelen nereye yetişeceksin?
Hayata yetişmeye uğraşıyorum yaşam durmuyor ki… Yaşayacaklarım var yetişmeye uğraşıyorum… Hayatıma yetişmeye uğraşıyorum. 
Ne yapayım elimde değil seviyoru
m. Hayatı yaşamayı seviyorum. Hayatı değil hayatı yaşamayı seviyorum. Ailemi seviyorum, dostlarımı seviyorum, eğlenmeyi seviyorum, yurdumu seviyorum, kimi zaman sevgilim oluyor onu seviyorum. Aramızda kalsın belki işimi çok sevmiyorum adı üstünde iş. Ama olsun, ona sevecek şeyler katmaya çalışıyorum bir şeyler ekleyip onu da seviyorum.
Gün geliyor bu bozkırları bile seviyorum sarı başakları kuru çatlamış toprakları. Ama illa ki denizi ve yeşili, daha çok seviyorum. Tatile çıkarken hep aceleciyim tatillerde hep uykusuzum. Geceler, gündüzler… vakit yetmiyor bazen…
Dönüyorum bazen ardıma bakıyorum aslın da dostlarımla paylaşacak bir çok anım var. Ve hep bu şekilde anılarım olsun istiyorum. Mutlu anlarım bol olsun istiyorum. Bunun içinde koşturuyorum.
Basıp bir hafta sonu gitmeliyim rakı-balık yapmaya Amasra ya yada ne bileyim adalara Rum meyhanesine. Ben beceremesem de sirtaki yapmayı, yapanları izlemeliyim…
Belki de Mangal başın da duman kaçmalı gözüme
Hafta sonu fenerin maçını izlemeliyim… Hele birde galip gelirse deyme keyfime…
Sevdiğim şarabı yudumlamalıyım,
Keyifle…
İki satır karalamalı arada 3 satır okumalıyım…
Bazen düşünmeliyim ülkeyi hatta bir anarşist gibi düşünmeliyim… Nereye gidiyor diye,
kaygılanmalıyım, gelecek kuşaklar için. Anlamalı ve anlamaya çalışmalıyım olanı biteni.
Hafta sonu sabah erken kalkıp yürüyüş yapmalıyım. Çimlere yalın ayak basmalıyım… Uğur böceğinin peşinden gitmeliyim…
Neyse acelem var şimdi…
Nefis makarna yapan bir yer vardı…
ÇAĞLAYANB

1 Ağustos 2012 Çarşamba