Aynı okulu paylaştığım bir dostla sohbetteyiz. Nasıl oldu
nasıl söz oraya geldi şimdi pek anımsamıyorum. Bir soru sordu “çapkın mısın dır” sanırım dostluğumuza
güvenerek “evet” dememi bekliyordu hani biz erkekler asıldığımız kadınlardan
çapkınlığımızı gizler asılmadığımız kadınlara
ise hatta biraz abartarak nasıl çapkın olduğumuzu anlatırız ya sanırım
onun için evet dememi bekliyordu. Ben bana ait kimseden gizlemediğim cevabı verdim.
Ve
Derken konu kadınların çapkınlığına geldi. Kendisinin
çapkınlık numaralarını anlattı ben görünür kaçarım görünür kaçarım dedi. Tipik
kadın numarası işte dedim İz bırakıyorsun takip edilmek için dedim. “Aynen öyle”
dedi.
Hani insanlar çevresindekini kişileri az biraz tanırlar ben
de o arkadaşımı tanırım elbet ne yapabileceğini ne kadar cesur ne kadar korkak
ne kadar uçuk ne kadar sıradan olabileceğini biraz tahmin edebilirim.
Ama aslın da ondan beklediğim cevap bu değil di. Ondan çok
daha fazlasını beklerdim. Düşündüm şöyle bir işini gücünü eğitimini. Aslın da
Türkiye şartların da bir çok kadının pozisyonuna imreneceği birisi. Üstüne
üstlük öle küçük bir kasabada dar bir çevrede falan da yaşamıyor. Bu ülkenin
koca başkentinde yaşamını ikame ediyor. Ama o bile ilgisini çeken bir erkeğin
yanına gidemiyor. O bile ilgisini çeken erkeğin yanına gelmesi için küçük
numaralar yapma derdinde. İz bırakacak ki o izi birileri takip etsin.
Gece bir yere gitse… birini görse… ve ilgisini çekse onu
tanımak için hala o adamın ona gelmesi şart gelmesini sağlamak için de adamın
ilgisini çekmesi şart. Durup dururken adamın yanına gidip sohbet başlatamayacak
yani. Belki de haklı bunu yapsa biz erkekler hemen yaftalayıp
yakıştırmalarımızı iliştireceğiz üzerine.
E erkeğin elinin kiri olduğu sürece de farklı bir şey
olamaz. Biz kendimizce yargılamaya devam ettikçe ne olabilirdi ki.
Halbuki araştırmalar ortaya koyuyor ki kız çocuklarının
öğrenme süreci erkek çocukların dan daha hızlı ve kolay… Ama … belirli yaşlara kadar. Bu özellikle de ergenlik çağın da geriliyor ve
yine araştırmalara göre bunun sebebi. Ergenliğe giren kızlarımıza
baskılarımızın artması. Yani öz güvenlerini yok ediyoruz yavrucukların.
Erkeklere ver gazı ver gazı. Yaptığımız budur.
Kadınlarımız bırakın hayat mücadelesin de önde olmayı, en
doğal hakları olan kur yapma haklarını bile kullanamıyor. Ancak yapabildikleri
görünüp kaybolmak. Ellerinden gelen bu
Yani iz bırakmak.
En fazla yapabildikleri bu halbuki çevremizde iz bırakmaktan
bile korkanlar varken bu bile önemli bir yetenek. Bunu da zaten bazı gerçek rekabetçi
kadınlar yapabiliyor. Çünkü bizim kadınlarımıza, hemcinsleri ile rekabet
edebilme şartı olarak öğretilen şey iyi makyaj ve iyi bir kıyafet.
Elbette kişinin kendine özenli davranması çok önemli bir
meziyet ama bu güzel ambalajın içini de doldurmak lazım. Biraz bilgi, biraz kültür, biraz
cesaret… En azın dan biraz daha bilgi ile nasıl iz bırakacağınızı bilirsiniz.
Aslın da hiç kızmıyorum kadınlarımıza nasıl kızabiliriz ki en az üç çocuk sonrada bununla da tatmin olmayan beş çocuk isteyen zihniyetin yönetiminde ne yapabilir ne olabilir. Evet üç-beş çocuk yapsın ki kadın sokaktan çekilsin sosyal hayattan çekilsin iş hayatın dan çekilsin kısacası kadın eve kapansın. üç-beş çocuk yapacak kadını 30 yaşında evlendiremezsiniz 19-20 yaşın da evlenecek ki o kadar çocuk yapabilsin ve kadın böylelikle sosyal hayatın hiç bir yerinde olmasın son nokta da hamile kadını sokağa bile çıkarma olsun bitsin.
Ben neden bahsediyordum "
iz bırakmaktan mı" İz bırakması bile mucize bu şartlarda...
ÇağlayanB.