30 Ağustos 2013 Cuma

"KİTAP GİBİ KADIN AÇ AÇ OKU"



Erkelerin laf atarken kullandıkları bir cümlesi vardı "KİTAP GİBİ KADIN AÇ AÇ OKU" çok küçük yaşlarda duymuştum bunu sokaklarda ... Çocukluk işte o zamanlar çok gülmüştüm komik gelmişti bana. Şimdilerde gülmüyorum. Laf atmak hoş olmayan basit bir davranış ve terbiye eksiliğinin dışa vurumu olarak geliyor bana ... Manasız bir eylem.
Bilmiyorum laf atılmasın dan hoşlanan kadın var mıdır varsa da ben tanımıyorum. Tanıyorsam da bundan hoşlandığını bilmiyorum...
Evet erkekler kitap gibi dedikleri kadınlara sahip olmak isterler aslın da kadınlarda o şekilde ki erkeklere sahip olmak isterler yani bir kitap gibi dolu dolu bir insanla birlikte olmayı herkes ister... topu topu 100-200 kelime ile konuşup sonra kitap gibi kadına /adama sahip olmayı istemekte biraz hayal. Elbette hayalleriniz olacak, olsun da, ama gerçekçi değil. 
Sen bir kitabı okuyup anlayacak donanıma bilgiye birikime kelime dağarcığına en basit ifadesi ile genel kültüre sahip değilsen bir kitap doluluğun da ki birine nasıl sahip olacaksın. Bozulma ama,... yada bozulursan bozul senin sahip olacağın ancak iyi ciltlenmiş, hiç bir edebi değeri olmayan, basit, içeriği zayıf bir kitaptır... 
Zaten ...
Herkes kitap okuyabilir ama herkes iyi kitap okuyamaz...
Sen ne kadar donanımlı isen okuyacağın kitabın güzelliği de o kadar artar...
Aslın da uzun lafın kısası;
Kitap gibi kadınları okumak kitap gibi adamların kitap gibi adamları okumak da kitap gibi kadınların işidir HERKESİN HARCI değildir.
ÇağlayanB

17 Ağustos 2013 Cumartesi

GELECEKTE Kİ SEVGİLİYE AÇIK MEKTUP !


SEVGİLİM
Hiç bir zaman senin tam istediğin gibi bir adam olmamı bekleme... Hiç bir zaman her şeyimle her davranışımla beklentilerini karşılaya bileceğimi düşünme... Ve sakın senin için değişmemi isteme... senin için yapabileceklerim senin için değiştirebileceğim şeyler mutlaka vardır. Ancak ben hiç bir zaman her şeyi ile senin istediğin gibi bir adam olamam ben öyle doğmadım ben öyle yaratılmadım...
Senin için bu denli değişmemi istersen ben kendime ihanet etmiş olurum bunu ben den isteme! Bunu yapamam ki yapsam kendine sadık kalamamış biri olarak sadece sana sadık kalabilirim
Peki ya AŞKA
Aşka sadık kalabilir miyim?
Sana sadık kalmam senin bana sadık kalman çok önemli ki bunu başarmak hiç zor değil. Ancak aşka sadık kalmak bir birimize sadık kalmamızdan da önemli
Aşk kalıplarla beklentilerle sınırlı olamaz öyle olursa aşk olamaz
Aşk yok olursa  ben de yok olurum...
ÇağalayanB

16 Ağustos 2013 Cuma

Onunla Onsuz !


Ben O'nu Düşünüyordum...

O'da
O'nu Düşünüyordu...

Ben O'nda idim
O da O'nda idi....
                  Ben O'nu Düşündüm O da O'nu...
                  İkimizde onu Düşündük
Ben Onu
                  O nu



ÇağalayanB

15 Ağustos 2013 Perşembe

DEFALARCA ve SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE...


Sevgili Okur;
Blogumu açtığım günden itibaren 130 a yakın yazı kaleme almışım içlerinde 100 lerce kez okunanlar da mevcut 10 larca defaya ulaşamayanlarda...
Kimi yüreğimden gelen, kimi beynimden dökülen satırlar, benim satırlarım...  Kimi belki bir zamanlar bir kadın a kimi belki bir zamanlar bir olaya yazılmış, yada? yazılmamış! Belki de yazdığım hiç bir yazı bir kişi yada bir olay için yazılmamış.
Sonuçta; sanat, biraz da düşsel zekanın eseri ve dışa vurumu değil mi?
Ve bu yazılarımın toplamda görüntülenmeleri 10.000 adeti geçmiş durumda... okurken biraz olsun sizlere keyif aldırmış isem benim için yeterli...
Blogumu bir takipçi olarak açıktan veya arada bir denk geldikçe izleyen yada takip etmeden izleyen tüm okurlarıma vakit ayırdıkları için teveccühleri için ilgileri için sonsuz şükranlarımı sunarım. Bu kendimce yazma yolculuğum da bana bir tıkla bile eşlik etmiş olan herkese defalarca ve sonsuz teşekkürlerimle. Var olunuz...
ÇağalayanB

13 Ağustos 2013 Salı

MEVZUNUZU SEVEYİM !


Bu gün akşam üstü bisiklete binmek için parka gittim etrafta bir sürü kadın gördüm kısa şortlar giyip spor yapan hata yürüyüş yapan hamiler de vardı vede yanların da beyleri bile yoktu... hamile kadınlarını görünce estetik değil diye düşünmedim... fan fini fin fon yapmış diye de düşünmedim... bir doğum mucizesi daha gerçekleşecek diye düşündüm... ha şort giyenlere off yavrum bacağa bak diye de bakmadım aklım dan böyle bişi de geçmedi ama güzelse estetik değerini vermek lazım o ayrı... Bugün etrafta şortlu ve hamile kadın çoktu sanırım yasaklanmadan giyelim yasaklanmadan çıkalım sokağa demişlerdi kadıncağızlar... 
ama aklımdan ne geçti biliyor musunuz? AĞZIM DOLU DOLU ZİHNİYETİNİZE KÜFRETMEK GEÇTİ

#direnşort #direnhamile

ÇağlayanB

4 Ağustos 2013 Pazar

İZ BIRAKAN KADINLAR


Aynı okulu paylaştığım bir dostla sohbetteyiz. Nasıl oldu nasıl söz oraya geldi şimdi pek anımsamıyorum. Bir soru sordu  “çapkın mısın dır” sanırım dostluğumuza güvenerek “evet” dememi bekliyordu hani biz erkekler asıldığımız kadınlardan çapkınlığımızı gizler asılmadığımız kadınlara  ise hatta biraz abartarak nasıl çapkın olduğumuzu anlatırız ya sanırım onun için evet dememi bekliyordu. Ben bana ait kimseden gizlemediğim cevabı verdim.
Ve
Derken konu kadınların çapkınlığına geldi. Kendisinin çapkınlık numaralarını anlattı ben görünür kaçarım görünür kaçarım dedi. Tipik kadın numarası işte dedim İz bırakıyorsun takip edilmek için dedim. “Aynen öyle” dedi.
Hani insanlar çevresindekini kişileri az biraz tanırlar ben de o arkadaşımı tanırım elbet ne yapabileceğini ne kadar cesur ne kadar korkak ne kadar uçuk ne kadar sıradan olabileceğini biraz tahmin edebilirim.
Ama aslın da ondan beklediğim cevap bu değil di. Ondan çok daha fazlasını beklerdim. Düşündüm şöyle bir işini gücünü eğitimini. Aslın da Türkiye şartların da bir çok kadının pozisyonuna imreneceği birisi. Üstüne üstlük öle küçük bir kasabada dar bir çevrede falan da yaşamıyor. Bu ülkenin koca başkentinde yaşamını ikame ediyor. Ama o bile ilgisini çeken bir erkeğin yanına gidemiyor. O bile ilgisini çeken erkeğin yanına gelmesi için küçük numaralar yapma derdinde. İz bırakacak ki o izi birileri takip etsin.
Gece bir yere gitse… birini görse… ve ilgisini çekse onu tanımak için hala o adamın ona gelmesi şart gelmesini sağlamak için de adamın ilgisini çekmesi şart. Durup dururken adamın yanına gidip sohbet başlatamayacak yani. Belki de haklı bunu yapsa biz erkekler hemen yaftalayıp yakıştırmalarımızı iliştireceğiz üzerine.
E erkeğin elinin kiri olduğu sürece de farklı bir şey olamaz. Biz kendimizce yargılamaya devam ettikçe ne olabilirdi ki.
Halbuki araştırmalar ortaya koyuyor ki kız çocuklarının öğrenme süreci erkek çocukların dan daha hızlı ve kolay… Ama … belirli yaşlara kadar.  Bu özellikle de ergenlik çağın da geriliyor ve yine araştırmalara göre bunun sebebi. Ergenliğe giren kızlarımıza baskılarımızın artması. Yani öz güvenlerini yok ediyoruz yavrucukların. Erkeklere ver gazı ver gazı. Yaptığımız budur.
Kadınlarımız bırakın hayat mücadelesin de önde olmayı, en doğal hakları olan kur yapma haklarını bile kullanamıyor. Ancak yapabildikleri görünüp kaybolmak. Ellerinden gelen bu
Yani iz bırakmak.
En fazla yapabildikleri bu halbuki çevremizde iz bırakmaktan bile korkanlar varken bu bile önemli bir yetenek. Bunu da zaten bazı gerçek rekabetçi kadınlar yapabiliyor. Çünkü bizim kadınlarımıza, hemcinsleri ile rekabet edebilme şartı olarak öğretilen şey iyi makyaj ve iyi bir kıyafet. 
Elbette kişinin kendine özenli davranması çok önemli bir meziyet ama bu güzel ambalajın içini de doldurmak lazım. Biraz bilgi, biraz kültür, biraz cesaret… En azın dan biraz daha bilgi ile nasıl iz bırakacağınızı bilirsiniz.
Aslın da hiç kızmıyorum kadınlarımıza nasıl kızabiliriz ki en az üç çocuk sonrada bununla da tatmin olmayan beş çocuk isteyen zihniyetin yönetiminde ne yapabilir ne olabilir. Evet  üç-beş çocuk yapsın ki kadın sokaktan çekilsin sosyal hayattan çekilsin iş hayatın dan çekilsin kısacası kadın eve kapansın. üç-beş çocuk yapacak kadını 30 yaşında evlendiremezsiniz 19-20 yaşın da evlenecek ki o kadar çocuk yapabilsin ve kadın böylelikle sosyal hayatın hiç bir yerinde olmasın son nokta da hamile kadını sokağa bile çıkarma olsun bitsin.
Ben neden bahsediyordum "iz bırakmaktan mı" İz bırakması bile mucize bu şartlarda...
ÇağlayanB.