30 Ekim 2012 Salı

GİDERKEN...



Ne istiyorsanız onun peşinden gidin… Sakın giderken kalbinizin ufacık bir parçasını ayrıldığınız yerde bırakmayın ya da yola çıktığınızda bir süre sonra karşılaşacağınız kavşakta dönmediğiniz sapakta aklınız kalmasın… Nereye veya neye giderseniz gidin tüm aklınızla ve tüm benliğinizde gidin. Gittiğiniz yerde ancak bu şekilde mutlu olursunuz.  Acabalar kalıyorsa aklınızda sakın yola çıkmayın. Ne oraya gidin nede ona gidin. Acabalarınız varsa; tercihiniz en doğru tercih olsa bile, aklınızı kurcalayan tercihten çok daha iyi olsa bile, bu acabalar sizi mutsuz edecektir.
Onun için;
Ya tüm benliğinizle gidin ya da gitmeyin.
Girdiğiniz yolda nelere sahip olursunuz bilemem ama aklınız da sorularınız olursa o yolda sahip olduklarınızın kıymetini anlayamayacağınızı biliyorum.
ÇağlayanB

23 Ekim 2012 Salı

TUHAF MIYIM BEN ?



Hani herkesin dilinde... "bu şehirden gitmek istiyorum" "bıktım bu koşturmaca dan" "usandım artık"
Buna benzer binlerce cümle sonra... Sonrası aynı, ertesi sabah aynı işyeri, aynı insanlar, aynı çileler, aynı çelişkiler.
Hani
Can Yücel in bir şiiri var.
"Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil Kasabasına"
....
Diye başlayıp devam ediyor
Ben o şekilde de istemiyorum!
Hep dönüp arkamızı gitmekten bahsediyoruz ve hep gidememekten
Ben öyle uzak bir kasabaya da gitmek istemiyorum.
Sonra oraya yerleşip oraya ait olmakta istemiyorum. Ben ruhumun hiçbir yere ait olmasını da istemiyorum.
Bazen bir ormanda uyanmak istiyorum. Bazen bir deniz kenarın da kimi zaman üşümek kimi zaman terlemek bilmediğim bir iklim de
Yolumu kaybetmek istiyorum bilmediğim büyük şehirlerde. Yada küçücük bir kasabada bir kahvede gözleme yemek ayran içmek.
Ben bir kanun kaçağı gibi hiçbir yerde uzun, uzun kalmadan sürekli yer değiştirmek istiyorum
Hiçbir yere ve hiçbir şeye ait olmak istemiyorum
Tuhaf mıyım ben
Tuhafsam da tuhaf olmak istiyorum
.
ÇağlayanB

22 Ekim 2012 Pazartesi

KENDİN İÇİN ...

Kendin İçin,
Sabah uyandığım an perdeyi açıp dışarıya baktım...sonra araladım pencereyi havanın içeri girmesi için. Ardından tıraşımı oldum. Ve yumurtalı ballı yağlı bir kahvaltı.
Kahvaltı sonrası kahvemi bahçede içtim. Ağır, ağır yudumladım hem kahvenin tadını hem sabahın keyfini çıkarmak için...
İş... evet iş vardı. Koyuldum yola camı hafif araladım, radyoyu açtım, haber maber dinlemedim. Hemen müzik çalan kanallara, hatta öyle melankolik şarkıları bile es geçtim.
Akşam kırmızı şarap ve müzik eşliğinde geçen geceden sonra böyle bir sabaha uyanınca insan hiçbir şeyin keyfini kaçırmasını istemiyor.
Gül bu gün gül. Hatta mümkünse her gün gül. Kimse için bu kadar içten gülemezsin. Kendin için gülersin... gül ki günün güzel geçsin.
ÇağlayanB



18 Ekim 2012 Perşembe

SENİN HİKAYEN



Bazen olmadık bir yerde aklına bir şeyler gelir kısacık bir melodi seni başka, başka yerlere götürür…  yüreğinin içinde rüzgar estirir için üşür yüreğin üşür özlemin aklına gelir.
Ben bu hikayenin kahramanı değilim dersin…
Yazar beni niye bu hikaye ye koydu dersin…
Bu hikaye benim hikayem olmamalı dersin…
Ya da ne den hikayeyi böyle yazdı dersin…
Halbuki sen hikayenin olmazsa olmazı sın dır…
Kahramanı sensindir bu hikayenin. Beğensen de beğenmesen de kahramanı sensin hikayenin, kızdığın yazarın, hikayesinin kahramanı sensin…
Hayatını… beğenmediklerini…  değiştirmek  için bir şey yapmadığın sürece kızdığın beğenmediğin hikayenin kahramanı ve yazarın esiri sensin. Eğer bir gün isyan etme gücünü başkaldırma gücünü bulursan işte o zaman istediğin hikayeyi kendin yazarsın.          
ÇağlayanB

15 Ekim 2012 Pazartesi

BİR SORU VAR AKLIMDA



Bir soru var aklımda…
Nereden geldi aşk dünyaya;
Bizimle mi geldi? Oda Adem ve Havva ile beraber mi kovuldu?  Oda mı cezaya çarptırıldı? O da mı cennetten kovuldu? Belki oda suç işlemişti? Yoksa odamı yasak elmayı dişledi? Ya da Hz. Adem eşine olan aşktan dolayı mı ısırdı yasak elmayı?
Yani Adem’le Havva kovulurken yanlarında mı getirdiler aşlarını? Ve bize hediye mi bıraktılar?        
Ya da cennetten kovulan insanoğlunun yeni Dünyasını cennete veya cehenneme çevirmesi için dünya ya belki tanrı bıraktı aşkı?
Hangisi? 
Acaba aşk cennete mi oksa cehenneme mi götürür sizi?
ÇağlayanB

10 Ekim 2012 Çarşamba

Eğer Birisine Star Denilecekse... !


Bilenler bilir,
En beğendiğim pop sanatçısı Tarkan dır. Yorumuna sahne performansına gerçekten hayranım çok başarılı bulurum. O adamın sahnede devleştiğini düşünürüm. Hemen hemen her tarz şarkıyı söyleyebileceğini düşünüyorum. Zaten daha önce seslendirdiği Türk sanat müziği şarkıları ve Aşık Veysel türküleri ile bize bunu ispatlamıştı. Son olarak seslendirdiği Orhan Gencebay ın şarkısı ile yine aynı lafı söyletti bana "bu adam her tarzı söyler" işte bu ses sayesinde bu adam büyük. Ve bence bu ülkenin en büyüğü vede tek starı.
Sakın bana özel hayatı şöyle böyle demeyin o beni ilgilendirmiyor. Bence sizi de ilgilendirmesin. Adı üstünde "ö zel   ha yat"
Bu yazıyı okuyan birçok  popçu arkadaşım biliyorum birazdan beni arayarak biz şarkıcı değil miyiz diyecekler bende şimdiden cevap vereyim o arkadaşlarıma evet sizde "şarkıcısınız"
ÇağlayanB

5 Ekim 2012 Cuma

En Büyük Askeri DEHANIN Sözleri


Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Hakiki düşüncem şudur: Ulusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı "ÖLMEYECEĞİZ" diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir.
M.KEMAL ATATÜRK

1923 Adana 

Kaynak: Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II Ankara, 1997; S.128




3 Ekim 2012 Çarşamba

Bir ALEX değildi hiç kimse ama ARTIK BÜYÜK DEĞİLSİN KAPTAN


İki gündür bizim takımın taraftarı kendi için de fırtına koparıyor. Mevzumuz  Alex De Souza: Kaptana ayıp ettiğimizi söyleyen o na vedanın bu şekilde olmamasını savunan bir çok arkadaşım var bir çoğuda haklı belki... Ama bu sonu da biraz kendi hazırladı. Kaptan sanki böyle bir sonu istedi. Sanki egolarına yenik düştü. benimkilerde his tabi gerçekliğini test etme imkanım yok elbette...
Son dönemde çubuklu formayı giyen hiç kimseye bu kadar bağlanmadı bu taraftar. Uzun zamandır kimseyi bu kadar sevmedi. Bazı anlar ona da çok kızdık hatta bir kısmımız yuhaladı bile... Herkes bilir oyundan çıkarken yuhalandığı günü;  Aziz başkan susturmuştu tribünü, ayağa kalkıp O nu alkışlayarak...
o günlerden bu güne... tam herkes ona cephe alırken Aziz başkan arkasında durmuş ve tekrar taraftarla onu barıştırmıştı. Bu gün ise bir çoğumuz başkana kızıyor kaptanı yolladı diye. Bir çoğumuzda Aykut hocaya kızıyor kaptanın başını yedi diye. 
Ben çok sevdim kaptanı hiç kimse bir alex değildi bu güne kadar;
Ama Aykut hoca ile aranızda geçtiğini söylediğin konuşmaya kadar çok büyüktün kaptan... "sen çok büyüksün seni idare edemiyorum" demiş midir bilmiyoruz ama dediyse bile bunu açıkladığın için iki kişinin bir birlerine söylediklerini açıklayıp ortalığı karıştırdığın için artık büyük değilsin kaptan. 
Artık sadece" büyük futbolcusun" kaptan;
Yolun açık olsun bize verdiklerin için teşekkürler kaptan
ÇaglayanB

2 Ekim 2012 Salı

EMPATİ… MUTLULUKTUR…





Empati
 
En basit manası ile kişinin kendisini karşısının da ki kişinin yerine koyabilmesi ve kişin karşısın da kinin duygu ve düşüncelerini anlayabilmesi. Olarak tanımlanmakta…
 
Kimilerine göre bu bir yetenek…
Bana göre bu bir tecrübe yani kişilerin zamanla kazanacağını bir beceri… hayat tecrübesi…
 
Ve insanı mutlu edecek en önemli becerilerden biri.
Bir düşünelim… hemen hepimizin karşımızda kinin davranışının anlamakta zorlandığı anlar vardır. İşte bu anlar anlayamadığımız bilmediğimiz şeyler en basit hali ile bizleri huzursuz eder. Nasıl huzursuz olunmaz ki. İnsan zaten hep bilmediklerin den korkmuştur. Ne olduğunu bilip de korkulacak şey yok mu? Elbette var. Ama onlara tedbir alma imkanı var. Yani korunma imkanı var korkulardan kurtulma imkanı var.
Özelde de çoğumuz anlaşılmamak tan yakınmaz mıyız?
 
Çoğumuz bun dan yakınıyoruz. Ama çoğumuz anlaşılmamaktan bahsedip sonra kimseyi anlamaya uğraşmıyoruz.
Aslında empati yapabilirsek, karşımızdakinin davranışını anlayabileceğiz. Ha bu bize ne kazandırır.
Anlarsak ne olacak?
İçtenlikle söylüyorum daha mutlu olacaksınız. Çünkü nedenini anlamadığınız davranışların sebebini bileceksiniz. Böylelikle başkalarının sizi huzursuz edecek davranışların sizden kaynaklanan sebeplerini ortadan kaldıracaksınız…
Hadi empati yapmaya…
 
Biliyorum çok kolay olmayacak. Ama gayret eden herkes başaracak.
CaglayanB