2 Ağustos 2012 Perşembe

ACELEM VAR

Bu sıralar yine çok duymaya başladım bu cümleyi; Ne bu acelen nereye yetişeceksin?
Hayata yetişmeye uğraşıyorum yaşam durmuyor ki… Yaşayacaklarım var yetişmeye uğraşıyorum… Hayatıma yetişmeye uğraşıyorum. 
Ne yapayım elimde değil seviyoru
m. Hayatı yaşamayı seviyorum. Hayatı değil hayatı yaşamayı seviyorum. Ailemi seviyorum, dostlarımı seviyorum, eğlenmeyi seviyorum, yurdumu seviyorum, kimi zaman sevgilim oluyor onu seviyorum. Aramızda kalsın belki işimi çok sevmiyorum adı üstünde iş. Ama olsun, ona sevecek şeyler katmaya çalışıyorum bir şeyler ekleyip onu da seviyorum.
Gün geliyor bu bozkırları bile seviyorum sarı başakları kuru çatlamış toprakları. Ama illa ki denizi ve yeşili, daha çok seviyorum. Tatile çıkarken hep aceleciyim tatillerde hep uykusuzum. Geceler, gündüzler… vakit yetmiyor bazen…
Dönüyorum bazen ardıma bakıyorum aslın da dostlarımla paylaşacak bir çok anım var. Ve hep bu şekilde anılarım olsun istiyorum. Mutlu anlarım bol olsun istiyorum. Bunun içinde koşturuyorum.
Basıp bir hafta sonu gitmeliyim rakı-balık yapmaya Amasra ya yada ne bileyim adalara Rum meyhanesine. Ben beceremesem de sirtaki yapmayı, yapanları izlemeliyim…
Belki de Mangal başın da duman kaçmalı gözüme
Hafta sonu fenerin maçını izlemeliyim… Hele birde galip gelirse deyme keyfime…
Sevdiğim şarabı yudumlamalıyım,
Keyifle…
İki satır karalamalı arada 3 satır okumalıyım…
Bazen düşünmeliyim ülkeyi hatta bir anarşist gibi düşünmeliyim… Nereye gidiyor diye,
kaygılanmalıyım, gelecek kuşaklar için. Anlamalı ve anlamaya çalışmalıyım olanı biteni.
Hafta sonu sabah erken kalkıp yürüyüş yapmalıyım. Çimlere yalın ayak basmalıyım… Uğur böceğinin peşinden gitmeliyim…
Neyse acelem var şimdi…
Nefis makarna yapan bir yer vardı…
ÇAĞLAYANB

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder