11 Temmuz 2013 Perşembe

ŞARAP


Daracık Arnavut kaldırımı bir sokaktayım kimi duvarlar kireç boyalı kiminin  boyası dökülmüş kimi sadece taş ve kimini asmalar sarmış. Yan tarafta ki avluda çalan bir plaktan melodiler geliyor Güney Amerika nın isyankar devrimci parçalarının melodileri. Biraz yüksekçe bir masa ve biraz yüksekçe iskemleler masanın etrafın da, masada, iki şarap şişesi, birisinin için de kır çiçekleri dolu daha yeni ellerimle topladım yamaçlardan... Diğeri yeni açtığım bir şişe, mantarını parçalamadan özenle açtım. Bir kaç dakika bekleyeceğim hava alsın şişe, çok bekledi açılmayı. Hava ile selamlaşsın ardın dan kadehlere servis edeceğim meyve veya peynir veya yemek hiç bir şey almıyorum sadece şarabın tadına varacağım, Kadehleri bu sefer kırmızı şaraplar için hep tercih ettiğim iri geniş ağızlı olanlar dan değil, hani sanki beyaz şarap bardaklarını andıran daha yüksek ayaklı ama onlardan daha geniş olan kadehleri tercih ettim bu sefer Yudumlamak için yaklaştırdığım da kadehi, şarabın kokusunu içime çekeceğim ve...  Damağımda hafifçe gezdirdikten sonra yutacağım ilk yudumu mu
Kulağımda eşsiz melodiler damağım da kırmızı şarabın tadı...
ve diğer kadehle paylaşabilirim şişeyi
Ama...
ÇağlayanB.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder